Demir eksikliğinin belirtileri nelerdir?

Kasların hızlı çalıştığında veya kan dolaşımının az olduğu zamanlarda yeterli oksijen taşıması için myoglobin adında ve yine demir içeren proteine ihtiyacı vardır. Demir deposu azaldığında kaslar için yeterli oksijen gelmediğinden hastada kas ağrıları ve kas krampları görülmektedir.

Beyin ve diğer organların da düzgün çalışması için demire ihtiyaç vardır. Örneğin dopamin ve seratonin gibi kasların kontrolü, hafıza, uyku ve stresle baş etmemiz için gereken maddenin üretimi için demire ihtiyaç vardır. Demir eksikliği olan hastaların uykusuzluk veya aşırı uyma isteği, unutkanlık, bacaklarda his bozuklukları, sinirlilik gibi şikayetler bu nedenle olmaktadır.

Baş ağrısı sık görülür. Bazı hastalar yıllarca migren tanısıyla takip edilmektedir oysa düzgün ve yeterli demir tedavisi ile çoğu hastada belirgin olarak baş ağrısı azalır veya kaybolur. Baş ağrısı hastanın hayat kalitesini düşüren en önemli şikayetlerden biridir.

İştahsızlık gelişmesine neden olan demir eksikliği farklı şeyleri yeme isteğini de ortaya çıkarabilir. En sık bilineni toprak yeme isteğidir. Buna tıp dilinde Pica sendromu denmektedir. Demir eksikliği tedavisi sonrası belirgin şekilde düzelir. Ayrıca kahve tanesi veya telvesi, koyu çay içme isteği, sigara külü veya kireç yeme isteği, buz veya çikolata yeme isteği de izlenebilir. Bunlar da tedavi ile düzelmektedir.

Huzursuz bacak sendromu özellikle kadınlarda sık görülen bir durumdur ve en sık sebebi demir eksikliğidir. Demir deposu olan ferritin değerinin 50’nin altında olması durumunda görülür ve tedavi ile düzelme izlenir. Huzursuz bacak sendromunda özellikle geceleri olan bacakta ani atmalar ve uyuşmalar görülmektedir. Hareketle bu şikayetle azalır veya kaybolur. Gündüz şikayetlerin düzelmesi ve istirahat halinde başlıyor olması en önemli bulgudur. Beyinde dopamin üretmek için gereken enzimin demir kullanıyor olması nedeniyle olduğu düşünülse de her huzursuz bacak sendromu demir eksikliği nedeniyle olmamaktadır. Demir depoları düzeldiği halde şikayetlerin devam etmesi durumunda bir nöroloji doktoru tarafından incelenmesi gerekmektedir.

Çok çabuk sinirlenme de demir eksikliğinden kaynaklanabilmektedir. Şikayetleri nedeniyle anlaşılamayan hasta uykusuzluk ve çabuk yorulma, baş ağrısı gibi şikayetlerin de eklenmesiyle çevresindeki insanlarla uyum sağlayamamaktadır. Erkeklerde demir eksikliği anemisi nadir olarak görülür bu nedenle bu şikayetleri anlayamaz. Demir eksikliği anemisi olan hastanın şikayetleri psikolojik sorun olarak algılanır. Hasta bu durumda anlaşılamadığından moral bozukluğu da yaşar.

Adet gören bayanlarda kan kaybının olduğu dönemlerde bu şikayetlerde artış izlenmektedir. Sadece hormonların değişmesi nedeniyle olduğu düşünülse de zaten neredeyse bitmiş olan demir depolarının adet görme döneminde kan kaybı ile şikayetlerde artışa neden olması nedeniyledir.

Demir eksikliği kansızlık oluşturduğunda kansızlığın şiddetine göre daha ağır şikayetlere neden olur. Kanın yeterli oksijen taşıyamaması nedeniyle tansiyon düşüklüğü sık görülür. Özellikle aniden ayağa kalkınca veya ağır hareketler sırasında baş dönmesi hissedilir. Baş dönmesi ile çarpıntı ve görmede bulanıklaşma veya perdelenme, kulakta çınlama veya uğultu, nefes darlığı hissedebilir.  Hasta dinlendiğinde şikayetleri azalır ama hemen düzelmez. Daha ağır kansızlık durumlarında bayılma da görülebilir ancak genç hastalar kansızlık ağır olmasına ve tüm şikayetleri hissetmesine rağmen işlerini yapabilmektedir. Bu şikayetlerin olması hayat kalitesini düşürmektedir. Unutkanlık ve sürekli olarak uyuma isteği işlerinin aksamasına veya ev içinde kazalara neden olabilir.

Kaşıntı sık görülen bir şikayettir. Nedeni tam olarak bilinmese de tedavi sonrasında bir çok hastada kaşıntı azalmaktadır.

Ağız kenarında ve ağız içinde sıklıkla yaralar çıkmaktadır. Dilde ağrı olabilir. Dilin kızarması ve düzleşmesi izlenebilir.

Çoğunlukla kadın hastalarda görülen demir eksikliği aile içinde büyük sorunlara neden olur. Ev işlerini yapacak yeterli gücü bulamayan hasta çocukları ve eşi ile sorunlar yaşar. İletişim bozulmaya başlar. Çalışan kadınlarda sadece evde değil iş yerinde de sorunlar oluşur. İş performansı azalmaktadır. Öğrencilerin derslere yeterli konsantrasyon sağlayamaması, baş ağrısı ve unutkanlık başarısızlığa neden olur.

Bir cevap yazın